20 Mayıs 2015 Çarşamba

Medusa’nın Tüyler Ürpertici Güzelliği


Medusa Bulutsusu
ESO’nun Şili’deki Çok Büyük Teleskop’unu kullanan gökbilimciler Medusa Bulutsusu’nun şimdiye kadarki en ayrıntılı görüntüsünü elde ettiler. Bulutsunun merkezindeki yıldız ömrünün sonuna geldiği için dış kısımlarını uzaya atarak bu renkli bulutu meydana getirmektedir. Görüntü, sonunda bu türden bir nesneye dönüşecek olan Güneş’in nihai sonunu da önceden göstermektedir.

Bu güzel gezegenimsi bulutsu adını Yunan mitolojisindeki korkutucu bir yaratıktan almıştır — yılan saçlı Medusa. Ayrıca Sharpless 2-274 olarak da bilinmekte olup İkizler takımyıldızı doğrultusunda yer almaktadır. Medusa Bulutsusu ortalama dört ışık-yılı genişliğinde olup yaklaşık 1500 ışık-yılı uzaklığındadır. Büyüklüğüne rağmen gözlenebilmesi için oldukça sönüktür.

Medusa saçları yerine yılanları olan korkunç bir yaratıktı. Bu yılanlar bulutsuda ışıldayan kıvrımlı gaz iplikçikleri tarafından temsil edilmektedir. Hidrojenden kaynaklanan kırmızı parıldama ve daha sönük olan oksijen işaretçisi salınım kalıntının oldukça ötesine uzanarak hilal benzeri bir şekil meydana getirmektedir. Yaşamlarının bu aşamasındaki yıldızlardan dışarıya atılan kütle genellikle aralıklarla gerçekleşmektedir, bu da gezegenimsi bulutsulardaki hayran verici yapılarla sonuçlanmaktadır.

On binlerce yıldır gezegenimsi bulutsuların yıldızlı çekirdekleri bu göz alıcı renkli gaz bulutları ile çevrelenmektedir [1]. Daha sonraki bir kaç bin yıl içerisinde buradaki gaz çevreye yayılmaktadır. Bu, beyaz cüce olarak yaşamaya devam edecek olan Güneş gibi yıldızların aktif süreçlerini sona erdiren dönüşümün son aşamasıdır. Bir yıldızın yaşamında gezegenimsi bulutsu aşaması toplam yaşam süresine göre çok kısa bir aşamadır — tam bir insan ömrüne göre, bir çocuğun sabun köpüğüne üfleyip onu izlediği süre kadar. 

Bulutsunun merkezindeki çok sıcak yıldızlardan yayılan şiddetli mor-ötesi ışıma dışarıya doğru atılan gazdaki atomların elektronlarını kaybederek geride iyonlaşmış gazı bırakmasına neden olmaktadır. Bu ışıldayan gazın kendine özel renkleri sayesinde buradaki nesneler tespit edilebilmektedir. Özellikle, iki kez iyonlaşmış oksijenin ([O III]) varlığı gezegenimsi bulutsuyu bulmak için kullanılmaktadır. Uygun filtreler yardımıyla gökbilimciler parıldayan gazdan kaynaklanan ışığı ayırt ederek, sönük olan bulutsuyu daha da karanlık olan arka plana kıyasla görünür hale getirmektedirler. 



Yeşil salınım [O III] ilk kez gözlendiğinde gökbilimciler nebilyum adını verdikleri yeni bir element keşfettiklerini düşündüler. Daha sonra, aslında bunun bilinen iyonlaşmış oksijen elementinin nadir bulunan bir dalgaboyundaki ışıması [2] olduğunu fark ettiler.

Bulutsu ayrıca bu nesneyi 1955 yılında keşfeden Amerikalı gökbilimci George O. Abell adına Abell 21 (daha resmi adı PN A66 21) olarak da adlandırılmaktadır. Bir süre bilimciler tarafından bulutun bir süpernova patlamasından geriye kalmış bir kalıntı olduğu düşünülmüştür. Bununla birlikte 1970’lerde, araştırmacılar bulutun içindeki maddenin hareketini ve diğer özelliklerini ölçerek, aslında bir gezegenimsi bulutsu olduğunu ortaya çıkarmışlardır [3].

Elde edilen görüntü için VLT üzerindeki Odak Daraltıcı ve düşük dağılımlı Tayfölçeri (FORS) aygıtı kullanılmış olup, ESO’nun Kozmik Mücevherler programı [4] kapsamında gözlenmiştir.

Notlar

[1] Düşünülenin aksine, Medusa Bulutsusu’nun yıldızsal çekirdeği görüntünün merkezideki parlak yıldız değildir — bu ön taraftaki TYC 776-1339-1 adlı yıldızdır. Medusa’nın merkezi yıldızı daha sönük, mavimsi, hilal şeklindeki merkezin biraz dışında ve görüntünün sağ tarafında yer alan yıldızdır.

[2] Bu türden ışımalar nadir görülür çünkü yasaklanmış bir mekanizma ile meydana gelmektedir — kuantum seçilim kurallarıyla engellenen geçişler olup, yine de düşük olasılıklar sonucu oluşmaktadırlar. [O III] gösteriminin anlamı ışımanın iki kez (III ismin bir parçasıdır) iyonlaşmış oksijenden (O) yasaklanmış (köşeli parantezler) salınım olduğu anlamına gelmektedir.

[3] Bulutun genişleme hızının yaklaşık 50 kilometre/saniye olduğu bulundu — bir süpernova kalıntısından beklenen değerin çok daha altında.

[4] ESO’nun Kozmik Mücevherler programı ESO teleskopları kullanılarak gökbilim görüntülerinin eğitim ve hakla ilişkiler amaçlı kullanımı için geliştirilen yeni girişimdir. Program çoğunlukla gökyüzü koşullarının bilimsel gözlemler için uygun olmadığı zamanları, görsel olarak ilginç, merak uyandırıcı ve ilgi çekici cisimlerin fotoğraflarını çekmek için kullanıyor. Toplanan tüm veriler ayrıca ESO'nun bilim arşiviyle profesyonel gökbilimciler için de uygun hale getirilmektedir.

Kaynak: ESO Türkiye

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder