8 Nisan 2014 Salı
Evrenin genişlemesi en doğru şekilde hesaplandı.
Bilim adamları, Büyük Patlama'dan 3 milyar yıl sonra evrenin genişleme hızının her 44 milyon yılda yüzde 1 arttığını ortaya çıkardı.
Baryon Osilasyon Spektroskopik Araştırması'nı (BOSS) kullanan bilim adamları, evrenin genişleme hızı ile ilgili şimdiye kadarki en doğru hesaplamayı yaptıklarını açıkladı.
BOSS uluslararası bilim adamları grubu, maddenin uzaydaki dağılımının ayrıntılı haritalarını çıkararak, evrenin genişlemesini ölçmeye çalışıyor. Ölçümlerle, kozmik genişlemeye neden olan "karanlık enerji"nin gizeminin çözülmesi amaçlanıyor.
İngiltere'nin Portsmouth Üniversitesi'nden Matthew Pieri, "Bu şimdiye kadar yapılan en kesin ölçüm. Araştırma, evrenin 10 milyar yıl öncesine oranla çok daha hızlı genişlediğini kanıtlıyor. Aslında genişleme hızı, bizim beklediğimizden daha yavaş. Bu da evrenin bizim düşündüğümüzden daha farklı olduğunu, karanlık enerjinin sabit olmadığını, zamana, mekana ya da başka bir fiziksel parametreye göre değiştiğini göstermektedir" dedi.
Evren, 13,8 milyar yıl önceki Büyük Patlama'dan bu yana hızla genişliyor. BOSS grubu, genişleme hızının ilk birkaç milyar yıl boyunca yerçekiminin etkisiyle yavaş olduğunu, 6 milyar yıl önce ise evrenin karanlık enerjinin etkisiyle hızla genişlemeye başladığını savunuyor. Grup, evrenin genişleme hızını bulmak için birbirinden bağımsız iki ölçüm yapıyor. İlkinde son derece parlak olan yıldızsı gökcisimlerinin dağılımının haritası çıkarılıyor. İkinci ölçümde ise bu gökcisimlerinden yayılan ışık, hidrojen gazı bulutlarının konumlarının belirlenmesi için kullanılıyor.
New Mexico'da kurulu 2,5 metrelik bir teleskobu kullanan BOSS grubu, 140 bin yıldızsı gökcisminin ışığını kullanarak Büyük Patlama'dan birkaç milyar yıl sonraki evrende hidrojen gazı bulutlarının dağılımının haritasını çıkardı. Gözle görülmeyen karanlık maddenin varlığı, etrafındaki cisimler üzerindeki çekim gücüyle bilinirken karanlık enerjinin varlığı ise etrafındaki cisimleri üzerindeki itme gücüyle tanınıyor.
Evrenin yüzde 68,3'ünün insanlık için büyük bir gizem olan karanlık enerjiden, yüzde 26,8'inin karanlık maddeden ve sadece yüzde 4,9'unun de insanoğlunun bildiği tür maddelerden oluştuğu sanılıyor.
Karanlık enerjinin varlığıyla ilgili çalışma, 2011'de Saul Perlmutter, Brian Schmidt ve Adam Riess'a Nobel ödülü getirmişti. Perlmutter, Schmidt ve Riess, ''Süpernova'' adı verilen yıldız patlamalarını izleyerek, evrenin sürekli genişlediğini keşfetmişti.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder