NASA için uzaya astronot taşıyacak 3 şirketten biri Türklere ait

Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), astronotları Uluslararası Uzay İstasyonu'na götürmek için küçük uzay gemileri inşa edecek üç şirketi belirledi. Boeing, SpaceX (Space Exploration Technologies Corp) ve Türkler'in sahip olduğu Sierra Nevada Corporation (SNC) şirketleri, NASA için uzay taksilerini inşa edecek. NASA, bu şirketlere toplam 1.1 milyar dolar ödeyecek.

SNC, ABD'NİN EN HIZLI BÜYÜYEN 10 ŞİRKETİNDEN BİRİ

Amerikan uzay mekiklerinin geçen yıl sonunda emekliye ayrılmasıyla uzay istasyonuna yapılacak ticari ikmal seferleri büyük önem kazanmıştı. NASA, halihazırda astronotlarını uzaya göndermek için Rusya'ya para ödüyor. Ruslar'a para ödemekten kurtulmayı amaçlayan NASA'nın uzay taksisi inşası için görev verdiği üç şirketten biri olan SNC 1963 yılında kuruldu. SNC, bugün CEO Fatih Özmen ve Yönetim Kurulu Başkanı Eren Özmen'in kontrolünde, 16 eyaletteki 31 merkezde 2 bin 100 çalışanın bulunduğu, ABD'nin en hızlı büyüyen 10 şirketinden biri. Pentagon'dan aldığı savunma ihaleleriyle de ABD yönetimi nezdinde en yüksek güvenlik derecelerinden birine sahip.




BİR KADININ YÖNETİMİNDE İHALE ALAN EN BÜYÜK ŞİRKET

Öğrenimlerini Nevada Üniversitesi'nde tamamlayan Özmen'ler, SNC'de 80'lerde çalışmaya başlarken 1994'te de çalıştıkları şirketi satın aldılar. Dünyanın en inovatif şirketlerinden biri olan SNC, uzay ve havacılık endüstrisinde geliştirdiği yeni teknolojilerle büyüyor. SNC ayrıca Amerikan Hükümeti'nden bir kadının yönetiminde ihale alan en büyük şirket unvanını taşıyor. Eren Özmen kocası Fatih Özmen ile birlikte sahip oldukları SNC 'nin NASA tarafından 212.5 milyon dolarlık bir anlaşmayla ödüllendirildiğini duyururken, NASA ile yaptıkları ortaklığın Dream Chaser (Rüya Avcısı) Uzay Sistemi'nin testlerinin devamına yönelik olduğunu söyledi.

BİR UÇAK GİBİ TASARLANIYOR

Türk şirketi SNC'nin geliştirdiği, insanlı uzay uçuşları yapma kapasitesine sahip Rüya Avcısı mekiği, bir uçak gibi tasarlanıyor. Yedi kişiyi taşıması planlanan araçta mürettebatın uçuş sırasında karşılaşacağı G baskısının düşük olması hedefleniyor. Atlas V roketiyle dikey olarak kalkacak mekiğin, inişte ise bir uçak gibi pist kullanabileceği belirtiliyor.