“Dünya hep böyle güzel bir yuva olarak kalmayacak” ifadesiyle başlayan Ben Austen’ın makalesinde insanoğlunun nereye, nasıl ve ne zaman gidebileceği irdeleniyor.
Güneşin büyümesi, asteroid çarpması veya küresel ısınma gibi nedenlerle dünyanın yok olma ihtimali karşısında akla gelen ilk soru ise ‘Nereye’.
NASA, kozmik radyasyon bombardımanından korunmak için Ay yüzeyinin birkaç metre altında bir koloni kurulabileceği ya da mevcut bir kraterin içinde yaşanabileceği görüşünde. Ulusal Uzay Topluluğu da Ay konusunda NASA’yla hem fikir.
Mars Topluluğu’nun Başkanı Robert Zubrin’e göre ise Ay’ın aksine Mars kozmik ışınlardan korumayı sağlayan bir atmosfere ve dünyanın yüzde 40’ı kadar yerçekimine sahip. Ortaya atılan bir diğer fikir ise yörüngede dönen bir habitat yaratarak orada yaşamı sürdürme. 2264 yılına kadar dünyadakine benzer bir habitata sahip gezegen bulma olasılığını yüzde 95 olarak gören astoronomlar da var.
Uzay senaryosundaki bir diğer sorun ise ‘nasıl’ yerleşileceği. Uzay mekiğinin gidiş dönüşünün 450 milyon dolara mal olduğuna dikkat çeken makale uzay yolculuğunun teknik ve ekonomik açmazlarına ilişkin de şunlara yer veriyor; Mühendislerin hayalini kurduğu roketsiz fırlatma sistemi, sapan, 100 bin kilometrelik kabloyla bağlı uzay asansörü, gök cisimlerinden elde edilecek helyum 3 ile çalıştırılacak füzyon motoru ve iyon motoru.
Efsane dergi artık Türkiye’de
‘Hayatımızı değiştiren yenilikler neler? Gelecek neler getirecek’ gibi sorulara her ay farklı yazı ve yazarlarla cevap arayan Popular Science’ın ilk sayısı yarın Türkiye’de okurlarıyla buluşacak. Amerika’da 140 yıldır yayınlanan popüler bilim ve teknoloji dergisi Popular Science, geleceğin dünyasına bugünden bakıyor.
Gelecekte bizi bekleyen yenilik ve gelişmelerle bilim ve teknolojinin geleceğe yönelik adımlarının anlatıldığı dergi, Ay’da suyun bulunabileceğini 117, yapay kalp naklinin yapılabileceğini 73, yüz naklinin yapılabileceğini de 76 yıl önce sayfalarına taşımıştı..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder